Eleştirel düşüncenin çağdaş kalemlerinden Achille Mbembe
Düşmanlık Politikaları’nda, tüm gezegeni içine hapseden, gündelik
ilişkilere dek sızan ve insanları esir alan bir düşmanlık ilişkisinin
çağımızın kuralı ve kurucu normu haline geldiğini ileri sürüyor.
Frantz Fanon’un izinden giden yazara göre savaş, çağımızın
kutsadığı değer haline gelmiş durumda. Düşmanlığın, savaşın
kutsanan değerler haline gelişiyle toplumlarımız demokrasiden
hızla uzaklaşıyor. Kaldı ki, demokrasinin de kökleri karanlık… Kendi
suç geçmişlerini hatırlamak istemeyen bu toplumlar, icat ettikleri
kötülük nesnelerinin korkusuyla yaşıyor ve bunlardan şiddet
yoluyla kurtulmak istiyorlar. Liberal demokrasiler olağanüstü hali
olağanlaştırıyor, çitleri yükseltiyor, hem kendi içlerinde hem de dış
düşmanlarına karşı diktatörce uygulamaları hayata geçirmekte
tereddüt etmiyorlar. İnsan hakları ve eşitlik ilkeleri zaten çoktan
harap olmuş, tükenmiş halde. Milliyetçilik en kanlı haliyle yeniden
boy gösteriyor. Siyasal düzen ölüme yönelen bir örgütlenme
biçimi olarak kendini yeniden oluşturuyor. Toplumsal bünyenin
hücrelerine kadar sızan nanoırkçılık, şiddet ve yasa, inanç ve itaat,
norm ve istisna, hatta özgürlük ve güvenlik arasındaki ilişkileri
bulandırarak meşruiyet kazanmaya çalışıyor.
Bu karamsar tabloya bakarak Mbembe soruyor: Dünyanın her yerini
kendi yuvası yapan, köklerini sorgulayan ama aynı zamanda tüm
gezegene kök salan, gelip geçiciliğinin bilincinde, yeryüzünü ortak
payda yaparak düşmanlık ilişkisinden kurtulabilecek bir insanlık
mümkün mü? Hümanizmin de ötesine geçerek bütün canlıları
kapsayacak bir politika ve ortak bir soyağacı tesis edilebilir mi?
Yoksa treni çoktan kaçırdık mı?
Yazarın Diğer Kitapları
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Edebiyat Devrimi Cumhuriyet Aydınının Yeni Bir Dil ve Edebiyat Kurma Telaşı 1930 1950
Hale Sert
Special Price 200,00 ₺
-