Kimsesiz kalmışım gibi. O çok sevdiğim yalnızlığım, tek başınalığım
-her neyse işte- içimi ürpertiyor. Karnımdan göğüs boşluğuma,
oradan genzime bir şey sızıyor. İçimin buzu eriyor diyeceğim, değil,
erimeden yayılıyor, yayıldıkça taşlaşıyor. Taşın eriyik haliymiş
anlaşılan, giderek kuntlaşıyor. Yalnızlıkla baş edilir, nedir işte,
zaman geçer insan değişir, ama bu başka, zamanın geçeceğinden
emin değilim. Yok, yalnızlık değil bu. Evden çıkarken aklımın ucunu
kemiren şey kendine yer yapıp yerleşiyor. Bu kuntluk onun işi. Koyu
gölgesi düşüyor her şeye -denize bile-, zamanı durduran da o; bu
ıssızlık onun gölgesi.
2011 Haldun Taner Öykü Ödülü’ne değer görülen Diken Ucu’nda,
mayası tutacak gibiyken kesilenler, bitiştikleri yerden kopanlar,
gecenin sonunda iki yana düşen kollar, huzurlu tablolarda huzursuz
ayrıntılar çıkıyor karşımıza. Sessizlikteki sesi, sadelikteki zenginliği
duyuran öyküleriyle Behçet Çelik, içimizdeki bir yerlere çok önceden
batmış, zamanla sızısı geçer zannettiğimiz diken uçlarına dokunuyor.
Diken Ucu, başlamamış şenliklerin ertesi.
Yazarın Diğer Kitapları
-
-
-
-
-
-
Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri Yusuf Akçura 1876 1935 Gözden Geçirilmiş Basım
François Georgeon
Special Price 236,00 ₺
-
-
-
-
SON İNCELEDİKLERİM
-
-
-
-
-
-
Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri Yusuf Akçura 1876 1935 Gözden Geçirilmiş Basım
François Georgeon
Special Price 236,00 ₺
-
-